Beyin

Ne güzel bir soru! Hoşuma giden yanı, birisinin bana bu soruyu yöneltebilmesi ve benim de yetersiz olsa bile cevap vermeye çalışabilmemdir. Beynin yapısı değil, yapmayı başardığı işler hoşuma gidiyor. Düşünmemi, analiz etmemi, yaşadığım şeylere tepki vermemi, fikirlerimi ifade etmemi, hazzın ve acının ne olduğunu anlamamı sağlaması hoşuma gidiyor. Bana hayatımı vermesi hoşuma gidiyor. Beyni fiziksel bakımdan pek sevdiğimi söyleyemem. Aslına bakılırsa, görünüşü biraz tiksindiricidir. Ama onun sayesinde bu kocaman ezme topağının evrendeki en harikulade karmaşık şey olmasını sağlayan mikroskobik bir sinir hücreleri şebekesi barındırdığını düşünebilmek hoşuma gidiyor. Hiç kimsenin haliyle hepsini saymamış olduğundan dolayı tahminlerin büyük değişkenlik göstermesine karşın, insan beyninde 100 milyar kadar ayrı hücre vardır -garip bir tesadüfle evrendeki galaksilerin sayısıyla aşağı yukarı aynıdır bu. Ama başlı başına bu sayı ne kadar huşu verici olursa olsun, beynin neredeyse mucizevi karmaşıklığını yansıtmaktan uzak kalır; çünkü sinir sinyallerinin bizi sıçramaya ya da oturmaya, gülmeye ve ağlamaya, sevmeye ve nefret duymaya, şarkı söylemeye, bağırmaya, sövüp saymaya, yemeye, içmeye ve insanlığımızı belirleyen her şeyi yapmaya yöneltirken çıtırdaması, fışırdaması ve vızıldaması için bu 100 milyar hücrenin her biri diğer hücrelerle bin ya da daha fazla sayıda ayrı bağlantı kurar ve hayele sığmayacak kadar çok başka alternatif yollar devreye girer. Beynin, beklentilere sürekli meydan okuması ve birkaç bilimcinin bizi inandırmaya çalıştığından daha harika bir mekanizma olduğunun ortaya çıkması hoşuma gidiyor. Çok uzak olmayan bir geçmişte, bilimciler onu ölmekte olan bir makine gibi, yaşın ilerlemesiyle birlikte eski sinir hücrelerinin ölüp gitmesinden ve asla yenilenmemesinden dolayı tedricen etkinliğini kaybeden bir bilgisayar gibi sunuyordu. Oysa fMRI (İşlevsel Manyetik Rezonans Görüntüleme) taramaları gibi teknikleri kullanan uzmanlar beynin, çalışan parçalarını düzenli kaybeden öyle basit bir aksak makine olmadığını ortaya koymuş bulunuyor. Eskiden sanılanın aksine, beyin yaşam boyunca şaşırtıcı bir değişme ve gelişme kapasitesine sahip esnek ve canlı bir organizmadır. “Plastik” yapıda olduğu söylenir -yani, neredeyse sınırsız biçimde kendisini programlamayı ve yeniden programlamayı başarabilir. Zihinsel yetilerin beyin hücrelerinin sayısıyla pek alakalı olmadığının açıklığı kavuşmuş olması hoşuma gidiyor. Asıl önemli olan aralarındaki bağlantılardır – ve de beyin hücreleri her yaşta neredeyse sınırsız sayıda bağlantı kurulabilir. Aslına bakılırsa, beynin bağlantı kurma gücü yaşlanmayla birlikte düşmez, tersine artar. Yaşlanma sürecinde beyin hücrelerinin yitirebilmesine karşın, en azından bazılarının basbayağı yeniden büyüyebilmesi de hoşuma gidiyor. Ayrıca beyin hücrelerini yitirmek aslında zihinsel yetiler açısından kötü değil, iyi bir şey olabilir. Çocukluk döneminde beyin, öğrendikçe evrim geçirir; az kullanılan beyin hücrelerinin defalarca toplu yokoluşu, yararlılıklarını kanıtlayan hücrelerin düzgün gelişmesine olanak verir -apoptoz olarak anılan, Darwinci bir “güçlü olanın yaşaması” sürecidir bu. Yaşlanma sürecinde beyin hücrelerini yitirmek aslında beynin verimliliğini geliştirmesinin bir yolu olabilir -tıpkı sağlam dalların serpilmesi için ölü dalları kesip atmak gibi. Belki de beynin, indirgemeci bilim çevresine karşı en güzel zaferi, performansının daha önce sanılandan çok, ama çok daha büyük orandan insanın denetiminde olduğunun ortaya çıkmasıdır. Beynin geleceğinin en azından kısmen insana, daha doğrusu insanın düşüncelerine bağlı olduğu açıklığa kavuşmuş durumdadır. Beynin en çok hoşuma giden yanı ise herkes gibi bende de bir tane bulunması, ama bunun bana özgü olmasıdır.

Sayfa hakkında....
 

Beğen
 
Hobiler
 
Eğlence, müzik, oyun, son dakika, sohbet, gazete, ilginç bilgiler, spor canlı sonuçlarını öğrenmek, aşkınızı ölçmek için tam adresinizdesiniz...!
Bilim
 
Evrim hakkındaki tüm görüşler, ağlamanın yasak olduğu birini hiç duydunuzmu, ağlarken ölecek birini duymadınız değilmi, beynin inceliklerini biliyormusunuz, marsla ilgili ne biliyorsunuz, deniz ile tuz arasındaki bağıntı, böcekten elektrik üretilirmi,inekteki su dünyadaki suyun kaçta kaçıdır hepsi burada...!
Din
 
Hz.Musanın gemisine kaç canlı bindi, dünyanın sonunu belirten radyo bakın ve öğrenin...!
Uzay
 
Uzayda ittirecek bişe yoksa peki roket neden çalışmıyor, uzay nasıl bir yer, biz yıldız tozundanmı meydana geldik hepsi burada...!
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol